top of page
Ara

Karantina Sonrası Salgını: Depreobezite

  • Yazarın fotoğrafı: Uzm Dyt Doğa Peksever
    Uzm Dyt Doğa Peksever
  • 5 Haz 2020
  • 2 dakikada okunur

İşte, evde, sosyal alanlarımızda günlük rutinlerimiz değişti. Fiziksel aktivitemiz kısıtlandı. Evde olma süremiz arttı ve yeme şeklimiz de değişiklik gösterdi.

Covid-19 sürecinde psikolojik problemlerin baş gösterebileceği çok kez araştırmacılar tarafından tartışıldı.


‘Depresyon, anksiyete ve travma sonrası stres bozukluğu artış gösterebiliyor!’


‘Karantinadaki bireylerde ölüm korkusu kaynaklı depresyon baş gösterebiliyor!’


Bir yandan, finansal kaynakların olmaması, sağlık hizmetlerinin maliyetleri, özellikle düşük gelirli insanlar arasında sosyoekonomik sıkıntıya yol açmakta. Korku, şüphe, boş zamanın artması, iş veya okul faaliyetlerinin olmaması depresyona neden olan önemli faktörlerden bazıları.


‘Özellikle, güvenilir olmayan kaynaklar stresi artırabilmektedir. Bu sebeple bu tarz mecralardan uzak kalınması tavsiye edilmektedir.’


Sonlara gelindiğinde yeni normal ile işe dönme ve sosyal rutinler birkaç hafta hatta ay sürecek, böylece daha fazla endişe ortaya çıkacak.


Sonuç olarak, stres ve depresyon sebebiyle insanlar çikolata ve meşrubat gibi yüksek şekerli ve kalorili yiyecekler tüketerek modlarını yükseltmeyi tercih ediyor. Böylece kolaylıkla fazla kilo alımı oluyor.

Bir diğer nokta ise karantinaya bağlı depresyon uyku süresini ve düzenini de değiştirmekte. Böylece tehlikeli bir kısır döngüye yol açan uyku bozuklukları ile sonuçlanmakta.


Çocuklara gelecek olursak okulların kapanması, evde kalınan sürenin artması ile daha uzun ekran süresi (TV, tablet, bilgisayar vb.), sağlıksız yiyecek tüketiminde

artış, düzensiz uyku ve hareketsizlik görülmektedir.


Karantina döneminde enerji harcamasının azalması, enerji alımının artması, strese bağlı yeme bozuklukları ve uyku düzensizlikleri birebir obeziteyle bağlantılıdır.


Hem depresyon hem de obezitenin bir arada varlığını gösteren modern bir salgın olarak: ‘Depreobezite’

Depresyonun obezite üzerindeki etkisine depreobezite fenomeni adı verilmiştir. Obezite ve depresyon, insan yaşamı üzerinde büyük etkisi olan ve sağlık hizmetleri için maliyetli olan küresel bir sağlık sorunudur. Her ikisinin de uzun vadeli komplikasyon, yaşam kalitesinde azalma ve genel yaşam beklentisinin azalması gibi önemli bir sağlık etkisi vardır.



Fiziksel aktivite ve sağlıklı beslenme sadece kilo kaybı için değil aynı zamanda bağışıklık için de önemli olduğu unutulmamalıdır!


Sonuç olarak bu dönemde psikolog ve psikiyatristlere depresyonun üstesinden gelme ve güven duygusunu yaratmada başvurulmalıdır. Aynı zamanda beslenme konusunda destek almak için diyetisyenlere başvurulması ve popüler diyetlerden uzak kalınması gerektiği unutulmamalıdır.


Uzm. Dyt. Doğa PEKSEVER



Yararlanılan Kaynaklar:


Mohamed Mediouni, Karolina Elżbieta Kaczor-Urbanowicz, Riadh Madiouni, Future epidemic: Depreobesity, Obesity Medicine, Volume 19, 2020.


Mohamed Mediouni, Riadh Madiouni, Karolina Elżbieta Kaczor-Urbanowicz, COVID-19: How the quarantine could lead to the depreobesity, Obesity Medicine, Volume 19, 2020.


Rundle, Andrew G., et al. COVID‐19–Related School Closings and Risk of Weight Gain Among Children. Obesity, Volume 28, 2020.


Bruna Campana, Poliana Guiomar Brasiel, Aline Silva de Aguiar, Sheila Cristina Potente Luquetti Dutra,Obesity and food addiction: Similarities to drug addiction, Obesity Medicine, Volume 16, 2019.

 
 
 

Comments


©2023 

Uzman Diyetisyen Doğa Peksever

bottom of page